Denetimli serbestlik, “Mahkemece belirtilen koşullar ve süre içinde, denetim ve denetleme planı doğrultusunda şüpheli, sanık veya hükümlünün toplumla bütünleşmesi açısından ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı toplum temelli bir uygulamayı” ifade etmektedir.Diğer bir ifadeyle denetimli serbestlik, hükümlülerin suç işlemesine neden olan davranışlarının düzeltilerek, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve bu yolla toplumun korunmasıdır.
Kişi hakkında mahkemeler tarafından TCK 50,51 ve 191; CGTİHK 105,107 ve 110/2; CMK 231/8 maddeleri gereğince verilen hapis cezasına alternatif yaptırım veya tedbirlere hükmedilmesi ve mahkeme tarafından yüklenen yükümlülüklere uyulması halinde verilen ceza hapse girmeden toplum içinde infaz olunur.
Verilen mahkeme kararının türüne göre kişi hakkında verilen denetimli serbestlik kararına uyulmadığı takdirde verilen hapis cezası kısmen veya tamamen infaz edilir. Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
İşlemiş oldukları suç nedeniyle verilen cezaların mahkemece denetimli serbestlik tedbirine çevrilmesi ve denetimli serbestlik tedbiri olarak da meslek edindirme kursuna katılma yükümlülüğü verilmesi halinde kişiler meslek edindirme kurslarına katılabilir.
Denetimli serbestlik kapsamında verilen eğitimler sonunda kazınılan meslekler genelde güncel olan ve iş bulma imkanı yüksek olan meslekler olduğundan mesleki eğitim kurslarını bitirenlerin iş bulma şansları artmaktadır.
Konutta infaz, mahkemece verilen hapis cezasının, Kanunda sayılan durumların mevcut olması halinde kişinin kendi konutunda infaz edilmesidir. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 110’uncu maddesinin ikinci fıkrasına gereğince;
Konutta infaz cezası, kişinin belirlenen konutunu haklı ve geçerli mazereti olmaksızın ve izinsiz olarak terk etmesi halinde ihlal edilmiş sayılır. Konutta infaz cezasına geçerli bir mazereti olmaksızın uyulmaması halinde cezanın baştan itibaren ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105’inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince; mahkemece hakkında hapis cezası verilen kişinin cezasını, Kanunda sayılan durumlarda, ceza infaz kurumunda çekmesi yerine toplum içinde kamuya faydalı işlerde (örneğin belediyenin bahçe işleri, okulun temizlik ve badana boya işleri, çevre düzenleme vb.) ücretsiz çalışarak infaz etmesidir.
İki yıl veya daha az süre ile hapis cezasına mahkûm olanlardan, hükümlülük süresinin yarısını iyi hâlle geçirenlerin, istekleri bulunmak koşuluyla kendilerinin veya yasal temsilcilerinin ya da Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, mahkûmiyet sürelerinin geriye kalan yarısını kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına mahkemece karar verilebilir.
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasının infazı sırasında imzalanan üçlü çalışma protokolü dahilindeki yönetici konumundaki kişiler ilgili kişinin hükümlü olduğunu bilmekle birlikte, gizlilik prensibi gereği çalışılan diğer kişiler durumdan haberdar edilmezler.
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezası bittikten sonra, kişinin aynı kurumda çalışması ancak kamu personeli alımı mevzuatına uygun olarak yapılabilmekle birlikte, çalışılan kurumun ihtiyaç ve insiyatifine göre ücretli olarak çalıştırılabilir.
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasının infazı sırasında 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre sigorta yapılmaz.
Hakkında kamuya yararlı bir işte çalışma cezası verilen kişilerin çalışacağı işler hükümlünün durumu göz önünde bulundurularak hizmetler listesi doğrultusunda mahkemece belirlenir. (Örneğin ağaç dikim ve bakımı, genel hizmetler, temizlik ve badana boya işleri vb. işler.) Hükümlünün çalışacağı yer kişinin ikametgahı, yaptığı iş ve isteği de dikkate alınarak denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğü tarafından belirlenir.
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezası infaz edilirken hükümlünün özel durumları dikkate alınarak gece de çalıştırılabilir.
Kamuya yararlı bir işte çalıştırma yaptırımının infaz süresi, saat hesabıyla belirlenir. Bir gün dört saat olarak hesap edilir. Hesaplamada, mahkeme kararında yer alan gün sayısı dört saat ile çarpılarak toplam çalışma süresi belirlenir. Hükümlü günde en az iki, en çok sekiz; haftada en az on, en çok kırk saat çalıştırılır. Hükümlünün çalışacağı gün ve saatler şube müdürlüğü veya büroca; kendi işi, aile veya eğitim yaşamı gibi özellikler dikkate alınarak belirlenir.
Kamuya yararlı bir işte çalıştırma yaptırımı veya yükümlülüğünün infazında, hastalık halinde sanık veya hükümlü, durumu derhal çalıştığı yerdeki kurumun yetkilisine ya da iş yerindeki sorumlu kişiye; ayrıca denetim görevlisi veya denetleme memuruna bildirerek raporunu ibraz eder. Raporlu olunan süre infazdan sayılmaz. Yangın, deprem, sel, kaza, birinci derece yakınının ölümü, çalışma protokolünün sona ermesi ve benzeri gibi zorunlu haller ile sanık veya hükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilen bir mazeretinin bulunması halinde çalışılamayan günler infazdan sayılmaz. Yukarıda sayılan haller ihlal olarak değerlendirilmez.
Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişi denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğüne başvurması üzerine ilgili sağlık kurumuna sevk edilir. Sanık veya hükümlünün beş gün içinde sağlık kurumuna başvurması istenir. Sağlık kurumunca yapılan tetkik ve muayene sonucu, bağımlı olmayanların hakkında takip programı hazırlanarak sanık veya hükümlüye bildirilir. Yapılan tetkik ve muayene sonucunda bağımlı olduğu anlaşılanlar ise, sağlık kurumunca madde bağımlılığı tedavi merkezine sevk ederek, durumu şube müdürlüğü veya büroya bildirir. Sanık veya hükümlü üç gün içinde madde bağımlılığı tedavi merkezine başvurur ve tedaviye başlanır. Ayrıca sanık veya hükümlüye rehberlik etmek üzere bir rehber görevlendirilir. Rehberlik hizmeti tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle devam eder.Yükümlülüklerin ihlal edilmemesi halinde kişinin cezası infaz edilmiş sayılır.
Mahkemece, kişi hakkında ve ilen tedavi ve denetimli serbestlik kararı ile birlikte yurt dışına çıkışın yasaklanmaması durumunda yurt dışına çıkmaya engel bulunmamaktadır.Fakat hükümlü ilgili sağlık kuruluşu tarafından hazırlanan tedavi programına ve denetimli serbestlik şube müdürlüğü tarafından hazırlanan denetim planına uymak zorundadır. Bu yükümlülüklere uymaması halinde yükümlülük ihlal edilmiş olur.
Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişinin çalışma ve sosyal hayatında yükümlülüklere uyduğu sürece hiçbir değişiklik olmaz. Tedavi ve denetimli serbestlik kararının başarıyla infaz edilebilmeleri için hükümlülerin sosyal hayatlarının devamı zorunlu görülmektedir.
Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin tedavisi Sağlık Bakanlığının “Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanan Kişilerin Tedavileri” adlı 22 Aralık 2009 tarihli 2009/82 sayılı Genelge doğrultusunda yapılmaktadır.
Rehberlik hizmeti, denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde görev yapan ya da olmaması halinde diğer kurumlardan görevlendirilen uzmanlar (psikolog, sosyal hizmet uzmanı, sosyolog ve öğretmen) tarafından verilir. Rehberlik, kişinin zararlı alışkanlıklar edinebileceği çevrelerden uzak kalması ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunup yol gösterme; sosyal çevresi ile görüşerek istişarelerde bulunularak; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişmenin takip edilmesi hizmetidir.
Suçtan zarar gören mağdurlar veya yasal temsilcileri ya da eski hükümlüler veya yasal temsilcileri Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı Koruma Kurulu’na başvurarak koruma kurullarından yardım talebinde bulunabilir.
Suçtan zarar gören kişiler veya yasal temsilcileri eski hükümlüler veya yasal temsilcileri tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı Koruma Kurulu’na başvurulması halinde meslek edindirme kurslarına katılabilirler.
Kaynak: Denetimli Serbestlik D. B.
25-04-2017 Hits:5030 Ceza Hukuku - Bursa Ceza Avukatı Başkent Hukuk ve Danışmanlık
Ceza Hukuku mevzuatı kapsamında soruşturma ve kovuşturma aşamalarının bütünü ile Ceza Hukuku boyutu ile ilgili dava öncesi, dava süreci ve dava sonrasında karşılaşılabilecek her türlü uyuşmazlığın çözümünü karşılayacak şekilde her...
25-04-2017 Hits:4723 Aile Hukuku Başkent Hukuk ve Danışmanlık
Aile hukuku, aileye ilişkin konularla ilgilenen, medeni hukukun kapsamı içinde yer alan bir hukuk dalıdır. Aile hukukunun başlıca konuları nişanlanma, evlenmenin koşulları ve hükümleri, boşanmanın koşulları ve sonuçları, mal rejimleri, aile konutu, soy bağı, evlat edinme, velayet, çocuğun nafaka hakkı, vesayet, kayyımlık, yasal danışmanlık, yardım nafakasıdır. Kadın hakları ve çocuk hakları, başlı başına...
25-04-2017 Hits:4525 İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Başkent Hukuk ve Danışmanlık
İş Hukukunun her alanında stratejik ve sözleşmesi hukuki danışmanlık hizmetleri verilmesi; İş Hukuku ihtilaflarında dava ve icra takiplerinde müvekkillerimizin temsili; İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda hukuki danışmanlık hizmetleri; iş kazalarında işverenlerin ve...
25-04-2017 Hits:4429 Miras Hukuku Başkent Hukuk ve Danışmanlık
Miras Davalarında avukatlık hizmeti veren büromuz ölüm veya gaiplik halinde bu kişinin mal varlığının kimlere ve nasıl intikal edeceği konusunda sizlere yardımcı olmaktadır. Miras Davalarında ve miras ile ilgili hukuki işlemler hakkında güncel...
25-04-2017 Hits:4053 Gayrimenkul Hukuku Başkent Hukuk ve Danışmanlık
Her türlü gayrimenkul konut, otel, site, endüstriyel tesis, fabrika, enerji santrali, iş merkezinin proje geliştirme aşamasından satışına ve devrine ilişkin tüm süreçlerde hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetlerimizle müvekkillerimizin yanında yer...